Toprak Sıcaklığı
Toprak sıcaklığının toprağın fiziksel özellikleri içinde önemli bir yeri vardır. Çünkü kimyasal ve biyolojik olayların gerçekleşmesi ve hatta bir çok fiziksel olayın meydana gelmesinde belirli sıcaklık derecelerine gereksinim duyulur.
Toprak canlılığı, toprak sıcaklığı 4-5°C ye ulaştığı anda başlar. Her ne kadar daha düşük ve hatta eksi derecelerde bile yaşayan canlılar var ise de, bunların topraktaki miktarı ve işlevleri önemli bir yer tutmaz ve bu bakımdan da dikkate alınmaz. Düşük sıcaklık derecelerinin meydana gelmesi ve süreklilik kazanması durumunda, canlılarda gelişme ve büyüme durur, uyku dönemi başlar. Mikroorganizma faaliyetleri toprak sıcaklığının 5°C nin üstüne çıktığında hız kazanır. Birçok bitkide bu sıcaklık, tohumların minimum ilk çimlenme sıcaklığıdır. Topraktaki sıcaklık artıkça ve 15-25°C ye ulaştığında, bir çok bitki ve hayvansal canlı için optimal yaşam koşulları meydana gelir. Sıcaklığın çok fazla yükselmesi, yine bitki gelişme ve büyümesinin yavaşlamasına ve durmasına yol açar.
Toprak sıcaklığı doğrudan doğruya veya dolaylı olarak üç faktörün tesiri altındadır.
Bunlar:
a. Toprağın absorbe ettiği net ısı miktarı
b. Toprakta belli miktarda bir sıcaklık değişmesi için gerekli ısı enerjisi
c. Yüzeyde meydana gelen buharlaşma için gerekli enerji miktarı.
Toprakların absorbe ettikleri ısı miktarını, yer yüzüne çarpan güneş ışıklarının radyasyon miktarı tayin eder. Boşlukta dalgalar halinde hareket eden güneş enerjisi bir engele çarptığı zaman, oradan ısı halinde geriye dönüş yapar ve bu olaya "Radyasyon" denir. Toprak sıcaklığının asıl kaynağı güneştir. Toprağın rengi, eğimlilik durumu ve üst yüzeyinin bitki örtüsü ile kaplanış şekli ve zaman dilimi (gün, ay ve mevsimler), ısının emilmesini ve miktarını tayin eder. Koyu renkli siyah, kırmızı ve sarı renkli toprakların, açık ve beyaz renkli olanlara karşın daha fazla ışınları absorbe ettikleri ve ısındıkları görülür. Eğimli yerler ve özellikle güneye bakan yamaçlar gün boyu direkt güneş ışıklarını aldıklarından, düz yerlere ve diğer yönlere göre daha sıcaktır. En soğuk topraklar kuzey yönüne bakan topraklardır. Yaz aylarında hem gün uzunluğu ve hem de gelen güneş ışıklarının şiddetinin fazla oluşu toprak ısınmasının artmasını sağlar. Toprağın bitki örtüsü ile kaplanması, güneş ışıklarının toprağa ulaşmasını önler ve ısınmasını azaltır. Ancak sıra arası seyrek ve yüksek boylu bitkilerin bulunduğu alanlarda, güneş ışıklan kısmen direkt ve kısmen diffüzyon yolu ile toprağa ulaşır ve toprağın ısınmasını sağlar.
Güneş ışıklarının hepsi toprak tarafından tutulamaz. Bunların bir
kısmı tekrar atmosfere doğru radyasyon yoluyla, diğer bir kısmı toprak
havalanması sırasındaki hava giriş ve çıkışındaki gaz molekülleri
vasıtasıyla geri döner. Toprak ile atmosfer arasında ısı eşitliği bozulduğu
zaman, ısıyı hangisi kolay naklederse, o yönde geçirgenlik olur. Bilhassa
havanın soğuduğu gece saatlerinde ısının topraktan radyasyonla at
mosfere kaybı fazla olur. Arz yüzeyi atmosfere doğru sürekli gözle
görülemeyen kızıl ötesi enerji dalgaları yayar. Topraktaki ısının büyük
bir bölümü bu yolla kaybolur. Toprak işlemesi ve sulaması sonrasında
da toprak ısısında bir azalma meydana gelir. • ,
Toprağın özgül ısısı, lg toprağın 15°C'den 16°C ye kadar yükselmesi için gerekli ısı miktarıdır. Bu özelliğin toprak ısısının kontrolünde önemi büyüktür. Toprakta belli miktarda ısının absorbsiyonu,toprak ısısının hızla yükselmesini garanti etmez. Yüksek ısılı bir toprakta ısı değişmeleri, alçak ısılı bir toprağa karşın daha yavaş meydana gelir. Toprak ısısını, içinde bulundurduğu su miktarı da etkiler. Su miktarı arttıkça özgül ısı değerinde bir yükselme meydana gelir. Ancak burada topraktaki suyun ısınması için daha fazladan bir ısıya gereksinim duyulur